Tanıştığımız gün çalıyordu ayrılmadan önce:
http://www.youtube.com/watch?v=eIQsWOC9uJM
http://www.youtube.com/watch?v=eIQsWOC9uJM
Bu hayatta her işimi, her koşulda ve hep kendi başıma yapmak zorunda kaldım. Belki de savaşçı bir tip olduğum için böyle gelişti her şey... Şikayetim yok aslında, böyle olmak beni güçlü kıldı. Her koşulda kendi başıma ayakta kalabiliyorum artık ve hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmadım kendimi bildim bileli. Bu, büyük bir güç.
Bu ülkeden tükürüldüğüme kanaat edip bambaşka yönlere ilerlediğim bir dönem, iş aradığım bir ara yine, bana her koşulda iyi gelebilmeyi başaran ve beni her zaman koruyup kolladığını hissettirip tıpkı anne sütü gibi saf bir ruh haline büründürmeyi becerebilen biri çıktı karşıma...
Bana ulaştığı andan evime girdiğim ana kadar bana hep harika hissettiren, beni kollayan, hayatla ilgili hiçbir endişe yaşamadan sadece onunla olduğum anların tadını besleyen, sıcacık, sevecen, babacan, anlayışlı, nazik, düşünceli, hassas ve çok tatlı bir adam... Bazen düşünürdüm böyle insan kaldı mı diye... Yaşına göre, hatta benden bile çok daha olgun bir şövalye... Tam bir salon erkeği...
Seni tanıdığım için, böyle güzel duygular yaşadığım için çok mutluyum.
Annenin ve babanın ellerini öpmek isterdim böyle bir terbiye verip seni böyle bir evlat olarak dünyaya örnek verdikleri için...
Tanrı'm yolunu hep açık etsin; sana, sağlıklı, huzurlu, hayrıyla bereketli ve güzel bir ömür versin. Her zaman iyilerle karşılaş, kötüleri senden uzak tutsun. Tanrı'm seni dünya döndükçe kollasın ve korusun; tıpkı senin de beni koruyup kolladığın gibi... İyi gelenim... Seni seviyorum. Muah! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder