Uykum kaçtı, 02.09’du… Kalktım, yine çekti beni içine, beynimdeki yankılar…
Günün en sevdiğim saatleri, uykumun kaçtığı bu saatler. Aslında bu saatlerde sokakları arşınlaya arşınlaya sabahı etmeyi seviyorum… Kimsesiz, hiçbir şeysiz; zaman durmuş gibi…
Bugün doğmuşum, 17.15’te; tam doğduğum an ezan okunmaya başlamış. Çok komik geliyor, sanki Tanrı “bi şey doğdu, kendinizi kollayın ha!” demiş gibi! :)
34 yıl… Dolu dolu… İstanbul gibi, 34… :) Bunu dedikten sonra yazacak hiç söz kalmadı üstüne…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder