Evet... Çocukken kar, en sevdiğim şeylerden biriydi; çünkü:
-657'ye tabi geçti benim çocukluğum; emekli öğretmenler anam, babam. Azla yetinmeyi, gerektiğinde onu çoğaltmayı, gereğince paylaşmayı ve hep onurlu yaşamayı öğrendik biz ta annemin karnındayken.
-Gelibolu'da, Elazığ'da dinlenci yoktu bizim muhitlerde. Görünce de para vermezdik. Yardım edilmesi gereken kişi bu şekilde onursuz olmazdı çünkü; bir şekilde onlara ulaşırdık evlerinden.
-Ar, namus 5 paraya satılmazdı.
-Arkadaşımız tökezleyince elinden tutardık; o kişiye işimiz düşünce değil.
-Büyükler de küçükler gibi yerlerini bilirlerdi; herkesin herkese saygısı insan oluşundandı karşısındakinin ve onun bunun farkında oluşundan.
-Aile kutsaldı; en ufak engelde yürümezse boşanılmaz, arkasından itilirdi ki yürümeye devam etsin. Bu durum da kimselere asla sezdirilmezdi. Ondan eskiden evler hep şen görünürdü.
-Babamız bize her gün ya da her dışarı çıktığımızda bir şeyler almazdı; gereksinim duyulmayan şeyin alınmasının israf olduğu öğretildi bize. Sokakları yırtmadık ağlayarak biz. "Büyüsün de kurtulalım" diye büyütülmedik biz, "büyüsün, adam olsun da başkalarına, vatanına hayrı dokunsun." diye büyütüldük.
-Askere gitmek önemli bir etiketti; bir gün gelip aman "kimse askere gitmesin." diye bir düşünce savunacağım bir anlamsız kurum haline geleceğini asla düşünemezdik.
-Yemeğe tüm aile oturmadan başlanmazdı; ayıptı.
-Komşumuzla her türlü konforumuzu paylaşırdık yoksa ve bu bize hiç de yokluğundan paylaşılır gibi gösterilmezdi; paylaşılan sevgi en güzeliydi.
Benim hoşuma giden şey, başkalarının hayatta kalmasını zorlaşstıracaksa ondan hiç düşünmeden vazgeçerim...
Lütfen sokaktaki canlılara yardımcı olmaya çalışın. Onları sıcak ev ortamınıza sokmayın, sonra yine sokakla baş başa bırakacaksanız çünkü değil mi? Sadece soğuğa ve açlığa dayanmalarına yardımcı bir şeyler yapabilirsiniz... Aklı başında insanlar, çalışıp hayatlarını kazanabilirler; daha çok aklı yitmişlere ve hayvanlara yönelin.
Dilenciye merhamet edeceğinize sokak kapınızı aralık bırakın. Oradan içeri gecesini geçirmesi için koşullarını kolaylaştırdığınız bir dost süzülsün. Zaten yeterince ısınınca çıkacak dışarı; çünkü taşıyabileceğinin fazlasını istemeyecek. Hiç kimse bir kalbin sıcaklığını bırakmak istemez ve o yüzden de bir kalbin kapısı geçici olarak açılınca bu ağırlığı hiç kimse geçici olarak taşımak istemez, içine girmek istemez.
Endişe ve korku değil çözüm üretin.
"Köpekler 17, kedilerse 6 saat aç kalmaya dayanabilirler; sonra donarak ölürler."
"Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorlarsa orada yaşayın; çünkü komşularınız, güzel insanlardırlar."
Yalnızlığın en can acıtan
rengi beyazdır; kar da bunlardan biridir.
Sokakta yasayan evsizler için arayabilirsiniz:
Ankara 312 418 66 62
İstanbul 212 455 13 00
İzmir 232 361 71 51
Bursa 224 442 90 08
Kocaeli 262 332 36 66
Eskişehir 222 226 34 16-222 226 34 19
Trabzon 462 230 19 74
153 Zabıta
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder