Kadıköy-Karaköy vapurunda anneciğimin omzuna yasladığım başımı, tatlı bir klarnet ve gitar sesiyle kaldırdım; içim geçmiş yorgunluktan...
https://www.youtube.com/watch?v=zWXhnp3lEDI ben de başladım söylemeye yüksek sesle:
"La la la lalala la la la lalala laaa laaa lalalalala laaaa
...
Saçlarını savurur rüzgar Yeditepe üzerinden..."
O anda durakladım; sesim kesildi, gözlerim doldu, dudaklarım titrerken yine de söylemek isteyerek dudaklarımı oynattım sözler sessizce yutağımdan gerilerlerken... Sonunda uzun gidişimin farkına varışıma dair gözyaşlarım yanaklarımdan kaymaya başlamışlardı... Ayasofya, Süleymaniye, Sarayburnu, boğaz... Şöyle baktım arkalara doğru... Evet, artık bu görüntüyü hafızamda yaşayacaktım; İstanbul'umdan, Galata'mdan, ülkemden ayrılıyordu yolum...
Annemse benim gidişimden duygulu yaşarmış gözleriyle bana bakıyordu...
Vapur yanaştı; 5 TL'yi, gitarcı çocuğun şapkasına koyarken gözyaşlarım dökülerek gülümsedim ve "ben gidiyorum; artık siz öpün İstanbul'umun gerdanından..." dedim...
İnince Karaköy İskelesi'nin yanında gözyaşlarım boşalıverdi:
- Anne! Dur, biraz daha bakayım İstanbul'uma, n'olur! Bi' daha göremicem!
Bir süre anneme sarılıp gözyaşlarımı dökerek boğaza, Kadın Şehir'imi seyrettim özlemle...
https://www.youtube.com/watch?v=QMvR4Z3wzqM
İçim sızlıyor doğru
Ama sana git demekten başka yol mu var
Onların doğrularıyla büyürken
İçine hayat çekmek değil kolay
Sesim çıkmıyor doğru
Ama bağırsam kime ne faydası var
Bedelli mutluluklar düzeninde
Yüreğe güvenmek değil kolay
Gerçeğin kenarından hayatın düzenine
Bir yol bulup ben akamadım
Bugün budur pencere yarın kışla yüzleşince
Çok üzgünüm kalamadım
https://www.youtube.com/watch?v=QMvR4Z3wzqM
İçim sızlıyor doğru
Ama sana git demekten başka yol mu var
Onların doğrularıyla büyürken
İçine hayat çekmek değil kolay
Sesim çıkmıyor doğru
Ama bağırsam kime ne faydası var
Bedelli mutluluklar düzeninde
Yüreğe güvenmek değil kolay
Gerçeğin kenarından hayatın düzenine
Bir yol bulup ben akamadım
Bugün budur pencere yarın kışla yüzleşince
Çok üzgünüm kalamadım